Sabah : Günün başlangıcı |
Sabah : Günün başlangıcı |
Sanay : Ay gibi güzel |
Sanberk : |
Sancar : Kısa kama - Saplar, batırır |
Sanem : Put - Güzel kadın |
Saner : Ünlü, tanınmış |
Sanver : Adın duyulsun, ünlen |
Sargın : Candan, içten |
Sarp : Dik geçilmesi ve çıkılması güç |
Sarper : Sert, güçlü |
Savaş : İki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası |
Sayhan : Adaletli hükümdar |
Sazak : Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar |
Seçil : Seçilmiş olan |
Seçil : Beğenilen, seçilen |
Seçkin : Seçilmiş olan |
Sedef : Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu |
Seden : (Sedan) sesin, seslenişin |
Selcan : Hareketli, coşkulu |
Selcan : Coşkun, taşkın |
Selçuk : Sel gibi akan |
Selen : Haber, havadis, kulakla duyulan,işitilen |
Selim : İyileşmesi kolay hastalık |
Selin : Senin Sel'in, Sana ait sel |
Selman : Barış içinde, huzurlu |
Selvi : Yaz kış yeşil kalan ince uzun birağaç |
Semih : Bol, cömert gönüllü |
Semin : Değerli, pahalı |
Sena : Övme, övüş - Şimşek parıltısı |
Senay : Ay gibisin sen anlamında |
Senem : Tapılacak kadar güzel kadın, sevgili |
Seralp : Baş yiğit |
Seray : Ay gibi güzel |
Sercan : Canların özü, canın başı |
Seren : Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç |
Sergen : Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer |
Serin : Ilıkla soğuk arası |
Serra : Rahatlık, kolaylık |
Sertaç : Baştacı |
Sertap : İnatçı |
Serter : Sert + Er, sert erkek |
Serva : Masal |
Server : Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis |
Seval : Severek alınan |
Sevcan : Sevgili insan |
Sevgi : Aşk, sevme duygusu |
Sevil : Sevgiye değer, sevilen |
Sevilay : Ay gibi hep sevilen |
Sevin : Memnun ol, neşelen |
Sevtap : Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan |
Sezal : Sezgili |
Sezen : Sezgisi güçlü olan |
Sezer : Sezgisi güçlü olan |
Sezer : Sezgisi güçlü olan |
Sezgi : Anlama, sezme yeteneği |
Sezgin : Duygulu, anlayışlı |
Sezgin : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı |
Sıcak : Sıcakkanlı, cana yakın |
Sıla : Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer |
Sibel : Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı |
Simge : Alamet, sembol, birşeyi anlatan im, imge |
Sinan : Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu |
Sinem : Benim tenim, benim vücudum, göğsüm |
Solmaz : Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan |
Sonat : Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri |
Sonay : Yılın son ayı |
Soner : Son erkek , son yardımı yapan |
Songur : Şahin - Ağır, hantal |
Songül : Son açan gül |
Soysal : Uygar |
Sökmen : Yiğitlere veilen san |
Su : Rengi kokusu ve tadı olmayan saydam sıvı madde |
Sultan : Hükümdar ailesinden, anne, kızkardeş |
Suna : Boylu poslu endamlı / Erkek ördek |
Sunay : Ay sun, ay ışığı sun |
Şafak : Gündoğumundan önceki aydınlık |
Şebnem : Çiğ, gece nemi, jale |
Şelale : Büyük çağlayan, çavlan, akarsunun yüksekten yere düştüğü bölümü |
Şermin : Utangaç |
Şiir : Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi |
Şirin : Cana yakın, sevimli |
Şölen : Eğlence, kutlama, şenlik |
Şule : Alev, ateş alevi |